Tabii, must
ve mustn’t
İngilizce’de zorunluluk ve yasakları ifade etmek için kullanılan modal fiillerdir. Bu kelimeler, bir şeyin yapılmasının gerekliliğini veya yapılmamasının zorunluluğunu belirtir. İşte bu iki modal fiilin kullanımı hakkında detaylar:
Must
bir eylemin yapılmasının zorunlu olduğunu veya gerekli olduğunu belirtir. Genellikle, kurallar, talimatlar ve güçlü öneriler için kullanılır.
You must wear a seatbelt in the car. (Arabadayken emniyet kemeri takmalısın.)
Mustn't
ise bir eylemin yapılmasının kesinlikle yasak olduğunu veya engellendiğini belirtir.
You mustn't smoke in the hospital. (Hastanede sigara içmemelisin.)
Must
bazen güçlü bir öneri veya tavsiye olarak da kullanılabilir, özellikle bir şeyin iyi olacağına inanıldığında.
You must try this new restaurant. (Bu yeni restoranı denemelisin.)
Mustn't
da, bazı durumlarda, bir şeyin kesinlikle yapılmaması gerektiğini ifade edebilir.
You mustn't be late for the meeting. (Toplantıya geç kalmamalısın.)
Olumlu cümlelerde must
kullanılır ve fiilin yalın hali (base form) ile birlikte kullanılır.
Özne + must + Fiil (Base Form) + Tümleç
She must finish her homework. (Ödevini bitirmeli.)
Olumsuz cümlelerde mustn't
kullanılır.
Özne + mustn't + Fiil (Base Form) + Tümleç
You mustn't enter this area. (Bu alana girmemelisin.)
Soru cümlelerinde must
cümlenin başına getirilir.
Must + Özne + Fiil (Base Form) + Tümleç?
Must we attend the meeting? (Toplantıya katılmak zorunda mıyız?)
-> You must follow the instructions. (Talimatlara uymalısın.)
-> You mustn't touch the artwork. (Sanat eserine dokunmamalısın.)
-> Must I submit this form now? (Bu formu şimdi mi teslim etmeliyim?)