enesdmc
➜ All Lessons

Modal Verbs Kullanımı (İmkan, Olasılık, Zorunluluk ve Daha Fazlası)

Oct 11
·
2024

Modal verbs, İngilizce’de bir eylemin yapılabilirliğini, olasılığını, zorunluluğunu veya izin durumunu belirtmek için kullanılan yardımcı fiillerdir. Bu fiiller, özneye göre çekimlenmez ve ardından gelen fiil yalın halde olur. Şimdi modal verbs’in kullanım alanlarını daha ayrıntılı şekilde inceleyelim.

1. Can - Can’t (Yetenek ve İmkan)

Can: ve Can't Bir kişinin yetenek ve imkanlarını belirtmek için kullanılır. Can bir eylemin yapılabilir olduğunu belirtirken, Can't ise bir eylemin yapılamayacağını belirtir.

Positive
Özne + can + fiil (base form)
Negative
Özne + can't + fiil (base form)
Question
Can + özne + fiil (base form)?
Sample Sentences
I can swim. (Yüzebilirim.)
Can you drive? (Araba kullanabilir misin?)
He can't speak French. (Fransızca konuşamaz.)

2. Could - Couldn’t (Geçmiş Yetenek ve Rica)

Could ve Couldn’t geçmişteki yetenekleri ve ricaları belirtmek için kullanılır. Could bir eylemin geçmişte yapılabilir olduğunu belirtirken, Couldn’t ise bir eylemin geçmişte yapılamadığını belirtir.

Positive
Özne + could + fiil (base form)
Negative
Özne + couldn't + fiil (base form)
Question
Could + özne + fiil (base form)?
Sample Sentences
When I was younger, I could run fast. (Gençken hızlı koşabiliyordum.)
Could you help me? (Bana yardım eder misiniz?)
I couldn't solve the problem. (Sorunu çözemiyordum.)

3. May - Might (Olasılık ve İzin)

May ve Might bir eylemin olasılığını ve izin durumunu belirtmek için kullanılır. May bir eylemin olasılığını belirtirken, Might ise bir eylemin belirsiz bir olasılığını belirtir.

Positive
Özne + may/might + fiil (base form)
Negative
Özne + may/might not + fiil (base form)
Question
May/Might + özne + fiil (base form)?
Sample Sentences
It may rain tomorrow. (Yarın yağmur yağabilir.)
May I leave early? (Erken ayrılabilir miyim?)
He might come to the party. (Partiye gelebilir.)
She might not agree with you. (Sana katılmayabilir.)

4. Must - Mustn’t (Zorunluluk ve Yasaklar)

Must ve Mustn’t bir eylemin zorunluluğunu ve yasaklarını belirtmek için kullanılır. Must bir eylemin yapılmasının zorunlu olduğunu belirtirken, Mustn’t ise bir eylemin kesinlikle yapılmaması gerektiğini belirtir.

Positive
Özne + must + fiil (base form)
Negative
Özne + mustn’t + fiil (base form)
Question
Must + özne + fiil (base form)?
Sample Sentences
You must wear a seatbelt. (Emniyet kemeri takmalısın.)
You mustn't smoke here. (Burada sigara içmemelisin.)
Must we attend the meeting? (Toplantıya katılmak zorunda mıyız?)

5. Have to - Don’t Have to (Zorunluluk ve Gereksizlik)

Have to ve Don’t have to bir eylemin zorunluluğunu ve gereksizliğini belirtmek için kullanılır. Have to bir eylemin yapılmasının zorunlu olduğunu belirtirken, Don’t have to ise bir eylemin yapılmasının gerekli olmadığını belirtir.

Positive
Özne + have to / has to + fiil (base form)
Negative
Özne + don’t have to / doesn’t have to + fiil (base form)
Question
Do / Does + özne + have to + fiil (base form)?
Sample Sentences
I have to go to work. (İşe gitmek zorundayım.)
You don't have to come if you're busy. (Meşgulsen gelmek zorunda değilsin.)
Does she have to finish the project today? (Bugün proje bitirmek zorunda mı?)

6. Should - Shouldn’t (Tavsiye)

Should ve Shouldn’t bir eylemin yapılması gerektiğini veya yapılmaması gerektiğini belirtmek için kullanılır. Should bir eylemin yapılmas gerektiğini belirtirken, Shouldn’t ise bir eylemin yapılmaması gerektiğini belirtir.

Positive
Özne + should + fiil (base form)
Negative
Özne + shouldn’t + fiil (base form)
Question
Should + özne + fiil (base form)?
Sample Sentences
You should see a doctor. (Bir doktora görünmelisin.)
You shouldn't eat too much sugar. (Çok fazla şeker yememelisin.)
Should I call you later? (Daha sonra seni aramalı mıyım?)

7. Ought to (Tavsiye ve Zorunluluk)

Ought to Should ile aynı anlamı taşır ve benzer şekilde kullanılır, ancak biraz daha resmidir.

Positive
Özne + ought to + fiil (base form)
Negative
Özne + ought not to + fiil (base form)
Question
Ought + özne + to + fiil (base form)?
Sample Sentences
You ought to apologize. (Özür dilemelisin.)
You ought not to be late. (Geç kalmamalısın.)
Ought I to call you later? (Daha sonra seni aramalı mıyım?)