İngilizce’de like to, bir kişinin belirli bir eylemi yapmaktan hoşlandığını ya da bu eylemi tercih ettiğini ifade etmek için kullanılır. Bu yapı, özellikle bir alışkanlık ya da genel bir tercihi belirtmek için idealdir. Bu yazıda, like to kullanımını gramer yapısı ve örneklerle birlikte inceleyeceğiz.
Like to Kullanım Alanları
1) Alışkanlıklar ve Tercihler
Like to, kişinin düzenli olarak yaptığı şeyleri ya da yapmayı tercih ettiği eylemleri belirtmek için kullanılır.
I like to read books in the evening. (Akşamları kitap okumayı severim.)
She likes to drink coffee in the morning. (Sabahları kahve içmeyi sever.)2) Hobi ve İlgi Alanları
Bir kişinin ilgisini çeken ya da keyif aldığı aktiviteler için like to kullanılır.
He likes to play the guitar in his free time. (Boş zamanlarında gitar çalmayı sever.)
They like to watch movies on weekends. (Hafta sonları film izlemeyi severler.)3) Öneriler ve Tavsiyeler
Like to, dolaylı olarak bir tavsiye veya öneriyi ifade etmek için de kullanılabilir.
You like to try the new restaurant in town. (Şehirdeki yeni restoranı denemek isteyebilirsin.)
She likes to visit the museum on Sundays. (Pazar günleri müzeyi ziyaret etmeyi sevebilir.)Like to’nun Gramer Yapısı
1) Olumlu Cümleler
Olumlu cümlelerde like to, özne ve fiilin yalın hali (base form) ile birlikte kullanılır.
Özne + like to + fiil (base form) + tümleç- They like to travel during holidays. (Tatillerde seyahat etmeyi severler.)
- She likes to read books in the garden. (Bahçede kitap okumayı sever.)
2) Olumsuz Cümleler
Olumsuz cümlelerde like to, özne ve fiilin olumsuz hali (do not/does not + base form) ile birlikte kullanılır.
Özne + do/does + not + like to + fiil (base form) + tümleç- I do not like to watch horror movies. (Korku filmleri izlemeyi sevmem.)
- She does not like to wake up early. (Erken kalkmayı sevmez.)
3) Soru Cümleleri
Soru cümlelerinde like to, özne ve yardımcı fiilin yer değiştirmesi ile oluşturulur.
Do/Does + özne + like to + fiil (base form) + tümleç?- Do you like to listen to music while studying? (Ders çalışırken müzik dinlemeyi sever misin?)
- Does she like to go shopping on weekends? (Hafta sonları alışverişe gitmeyi sever mi?)