Koşul cümleleri (if clauses), bir durumun gerçekleşmesi halinde başka bir durumun ne olacağını ifade eden İngilizce cümlelerdir. Bu tür cümlelerde `if kelimesi kullanılarak bir koşul belirtilir ve bu koşulun sağlanıp sağlanmadığına göre başka bir olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği açıklanır. İngilizcede dört ana tür koşul cümlesi bulunur ve her biri farklı zaman dilimlerini ve olasılıkları ifade eder.
Sıfırıncı tür koşul cümleleri, genel gerçekler veya sürekli doğrular için kullanılır. Koşul her zaman geçerli olduğunda ve sonuç her zaman aynı olduğunda bu yapı tercih edilir.
If + Present Simple, Present Simple
If you heat water to 100 degrees, it boils. (Suyu 100 derece ısıtırsanız, kaynar.)
Bu örnekte, suyun kaynaması suyun ısıtılması ile her zaman gerçekleşen bir durumdur.
Birinci tür koşul cümleleri, gelecekte gerçekleşmesi olası olaylar için kullanılır. Koşulun gerçekleşmesi durumunda gelecekte bir eylemin ne olacağı belirtilir. Genellikle will
, may
, might
, could
, ve should
modal fiilleri ile kullanılır.
If + Present Simple, Future Simple (will, may, might, could, should)
will -> If it rains tomorrow, I will stay at home. (Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağım.)
may -> If you finish your work early, you may go to the party. (İşini erken bitirirsen, partiye gidebilirsin.)
might -> If she calls you, you might get some good news. (Seni ararsa, iyi haberler alabilirsin.)
could -> If you study hard, you could pass the exam with a high score. (Sıkı çalışırsan, sınavı yüksek notla geçebilirsin.)
should -> If he apologizes, you should forgive him. (Özür dilerse, onu affetmelisin.)
İkinci tür koşul cümleleri, gerçek dışı veya hayali durumlar için kullanılır ve genellikle şimdiki zaman veya gelecek zaman hakkında olasılıklar ifade eder. Koşulun gerçekleşmeyeceği bir durumu veya hayali bir durumu anlatır.
If + Past Simple, (Would, Might, Could, Should) + Verb
would -> If I had a million dollars, I would travel the world. (Bir milyon dolarım olsaydı, dünyayı gezerdim.)
might -> If she knew about the party, she might come. (Partiden haberi olsaydı, gelebilirdi.)
could -> If I were you, I could ask her out. (Senin yerinde olsaydım, onu dışarıya çıkarabilirdim.)
should -> If you were more careful, you should not have broken the vase. (Daha dikkatli olsaydın, vazoyu kırmazdın.)
Üçüncü tür koşul cümleleri, geçmişteki bir koşulun gerçekleşmediği durumlar için kullanılır ve geçmişteki olaylara dayalı pişmanlıkları ifade eder. Gerçekleşmeyen bir olayın sonucunu belirtir.
If + Past Perfect, (Would, Might, Could, Should) + Have + Past Participle
would -> If I had studied harder, I would have passed the exam. (Daha sıkı çalışmış olsaydım, sınavı geçerdim.)
might -> If you had told me about the problem, I might have helped you. (Sorundan bana bahsetseydin, sana yardım edebilirdim.)
could -> If she had listened to me, she could have avoided the accident. (Beni dinleseydi, kazayı önleyebilirdi.)
should -> If you had asked me, I should have told you the truth. (Beni sorsaydın, sana gerçeği söylerdim.)