Can
ve Can’t
İngilizce’de en sık kullanılan modal fiillerden ikisidir. Bu kelimeler, bir kişinin bir şeyi yapıp yapamayacağını, bir durumun mümkün olup olmadığını ya da izin verilip verilmediğini belirtir. Can
bir yeteneği, olasılığı ya da izni ifade ederken, Can’t
bu durumların tam tersini, yani bir şeyi yapamama durumunu ifade eder.
Bir kişinin bir şeyi yapabilme kapasitesini ya da bir nesnenin yeteneğini belirtmek için can
kullanılır. Can’t
ise bir şeyi yapamama durumunu ifade eder.
I can speak English. (İngilizce konuşabilirim.)
I can’t play the guitar. (Gitar çalamam.)
Can
ve can’t
aynı zamanda bir eylemi yapma izni veya olasılığı hakkında bilgi vermek için de kullanılır.
You can park your car here. (Arabanı buraya park edebilirsin.)
You can’t smoke in this area. (Bu alanda sigara içemezsin.)
Can
, birinden bir şey rica ederken ya da istek belirtirken kullanılır. Can’t
ise bir şeyin yapılmasını kibarca engellemek için kullanılabilir.
Can you help me with my homework? (Bana ödevimde yardım edebilir misin?)
I’m sorry, I can’t come to the party tonight. (Üzgünüm, bu akşam partiye gelemem.)
Olumlu cümlelerde “can” ve fiilin yalın hali (base form) kullanılır.
Özne + can + Fiil (Base Form) + Tümleç
I can swim. (Yüzebilirim.)
Olumsuz cümlelerde “can’t” kullanılır. “Can’t”, “cannot” kelimesinin kısaltmasıdır.
Özne + can’t + Fiil (Base Form) + Tümleç
I can’t drive. (Araba kullanamam.)
Soru cümlelerinde “can” cümlenin başına getirilir.
Can + Özne + Fiil (Base Form) + Tümleç?
Can you speak French? (Fransızca konuşabilir misin?)
Can
, kısa ve basit bir şekilde bir şeyi yapabilme durumunu ifade ederken çok kullanışlıdır.Can’t
, bir şeyin imkansız olduğunu belirtmenin etkili bir yoludur.-> I can help you with your homework. (Ödevine yardım edebilirim.)
-> I can't help you right now. (Şu anda sana yardım edemem.)
-> Can you help me with my homework? (Ödevimde yardım edebilir misin?)